Ömer Sami Arbatlı - Умер Сами Арбатлы

25 Ağustos 2012 Cumartesi0 yorum

Böylece, 1905'de Akmescit'de bir rüşdiye açmaya karar veren Kırım (Akmescit) Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi mektebin müdürlüğünü üstlenmek üzere İstanbul'dan uygun bir muallim aramaya başladı. Bir müddet araştırmadan sonra bulunan muallim Ömer Sami [Arbatlı] (1881-1951) idi. Uzun yıllar önce Kırım'dan gelerek Dobruca'daki Silistre'ye yerleşmiş bir Kırım Tatar muhacir ailesinin çocuğu olan Ömer Sami o sırada İstanbul'da Hukuk Mektebi'nde talebeydi.5 Akmescit Rüşdiyesi'nin ve Ömer Sami'nin başarısı Kırım'ın diğer yerlerindeki Müslüman cemiyet-i hayriyelerini de aynı yolu izlemeye teşvik etti. Bu şekilde, Abdürreşid Mehdi'nin teşebbüsüyle Karasubazar Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi de İstanbul'dan Yusuf Ziya (1869-1932) adında bir muallim getirtti. Yeni açılan Karasubazar Rüşdiyesi'nin müdürlüğüne getirilen Yusuf Ziya da Ömer Sami gibi Silistre'ye yerleşmiş bir Kırım Tatar muhacir ailesine mensuptu.6 Gözleve Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ise Gözleve Rüşdiyesi'nin müdürlüğü için İstanbul'daki Ticaret Mektebi'nin mezunlarından Ethem Feyzi [Gözaydın]'yi bulmuştu.7 İstanbul'dan getirtilen muallimler idaresinde rüşdiye açma uygulaması o derece yaygın ve itibarlı bir uygulama haline geldi ki, Kerç'e bağlı Saraymen köyünden zengin bir şahıs tesadüfen orada bulunan İstanbul'dan gelme tahsil görmüş bir misafir ile (ki o da büyük ihtimalle Kırım Tatar asıllı olmalıdır) anlaşarak Kerç Rüşdiyesi'ni kurdurdu.8



5 Ömer Sami Arbatlı, "Kırım'da Rüştiye Mekteplerinin Açılması ve Tesirleri", Emel (İstanbul),no.26 (1965), ss. 19-20.6 "Muallim Yusuf Ziya'nın Vefatı", Emel Mecmuası (Pazarcık/Romanya), no.l (1933), ss. 35-36;

Cafer Seydahmet Kırımer, "Nurlu Kabirler - Abdürreşid Mehdi'nin Kabri", Emel (İstanbul), no.17 (1963), s. 39.
Silistreli olan Ethem Feyzi, Ömer Sami ve Yusuf Ziya'nın tavsiyeleri ve tavassutuyla bulunmuştu. Arbatlı, s. 23; Cafer Seydahmet Kırımer, "Önsöz", Ethem Feyzi Gözaydın, Kırım. Kırım Türklerinin Yerleşme ve Göçmeleri (İstanbul, 1948), s. 3'de. Ethem Feyzi'nin Kırım Tatar asıllı olduğuna dair bir bilgiye sahip değilsek de, böyle olması da mümkündür. Zira, onun doğduğu köy olan Silistre'ye bağlı Topçuköy o dönemde çoğunlukla Kırım Tatar muhacirleri (ki bunlar arasında Ömer Sami'nin ve Yusuf Ziya'nın aileleri de vardı) ve daha az sayıda Osmanlı Türkleriyle meskûndu.

-----------------------------------------------------

Abdurrahman oğlu Ömer Sami Arbatlı , Bulgaristan'ın Şumnu kasabasında 1881 yılında dünyaya gelmiştir. Öğretmenlik yapmak üzere Kırım'a gitmiş orada hem öğrenci yetiştirmekle hem de Kırım Türklüğünün milli meseleleri ile meşkul olmuştur. 1926 yılında Moskova'da hapse atılmış, 1928'de Türkiye'ye iade edilmiştir. İstanbul'da Kadırga İlkokulunda öğretmenlik ve daha sonra da Pertevniyal Lisesinde müdürlük yapmıştır. 1931-1933 yıllarında İstanbul'da Kırım kültür hareketleriyle yakından ilgilenmiştir. Cevahir Hanımla evlenmiş, Leman (1909-1984) , Adnan (1909), Şükufe (1916-1973), Erdoğan (1922-1987) isimlerinde dört çocuğu olmuştur.

-----------------------------------------------------

Türkiye'den Kırım'a muallimler getirilmesi gerek Gaspıralı gerekse Genç Tatarlar tarafından yürekten desteklenmekteydi. Zaten bu muallimlerden pek çoğu da Kırım'daki milliyetçi-reformist, hattâ inkılâpçı hareketlere bilfiil katılmışlardır. Nitekim Genç Tatarlardan bazıları (meselâ Ömer Sami ve Yusuf Ziya gibi) Osmanlı vatandaşıydı. Türkiye'den gelen muallimlerden bir kısmı Kırım'da uzun yıllar kalarak Kırım'ın entellektüel hayatında çok önemli roller oynadılar. Böylelerine örnek olarak Şevki Bektöre'yi (1888-1961) göstermek mümkündür. Kırım Tatar asıllı olan Bektöre Romanya Dobrucası'nın Kavaklar köyünde doğmuş ve küçük yaşta ailesi ile birlikte Türkiye'ye göç etmişti. 1909'da ata yurdu Kırım'a dönen Bektöre sonradan (Kırım ve İstanbul lehçelerinde) yazdığı şiirlerle çağdaş Kırım Tatar edebiyatının en ünlü şairlerinden biri olacaktır.11

----------------------------------------------------


................Kırım Tatar talebelerinden biri olan Yakup Kemal (İstanbul Darülfünunu İlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Beyrut Amerikan Koleji'nde okumuştur) Sibirya'nın Troitsk şehrinden gelen Tatar talebesi Ahmed Taceddin ile birlikte 1910-1911 yılları arasında İstanbul'da haftalık Tearrüf-ü Müslîmîn dergisini çıkarmaktaydı. Derginin mesul müdürü ise bir Kırım Tatar muhacir ailesinin çocuğu ve Akmescit rüşdiyesinin eski müdürü Ömer Sami [Arbatlı] 'nin kardeşi olan Osman Cudî idi. Tearrüf-ü Müslîmîn'in muhtevası büyük ölçüde Rusya'daki Müslüman Türklerin hayatına ve problemlerine hasredilmişti...............


----------------------------------------------------
Kırım Tatarları ve Türkiye


Ещё одним из неизвестных сегодня поэтов того времени является Умер Сами Арбатлы. Он много лет работал учителем, открыл образцовую гимназию в Симферополе. Глубоко изучил методику обучения, достиг определённых успехов на педагогическом поприще. Составленный Умером Сами учебник (32), явился одним из лучших национальных учебников в Крыму. Чтобы сделать приемлемым учащимся, автор постарался упростить материал, сделал много переводов,некоторые поэтические произведения для него написал сам. После того как была издана книга, мы нисколько не преувеличим, если скажем, что в Крыму почти не было человека, не знающего его произведения. Даже сегодня многие, записанные с уст стариков стихи, мы находим в его учебнике.

Впоследствии были напечатаны многие произведения Умера Сами. Среди них есть даже учебники по математике: "Эсап меселелери меджмуасы" («Сборник задач по математике»)(1914). Сами пробовал свое перо и в драматургии. В 1928 году его пьеса "Эки олю" («Два мертвеца») была поставлена на Бахчисарайской сцене. (33).



Нельзя не заметить в творчестве Сами-оджа высокое мастерство в создании различных образов. Многие знания он старался дать учащимся в стихотворной форме, уроки проводил с песнями, его ученики учились с большим желанием и с радостью делали уроки. Критики замечали, что он строит предложение, словно нанизывает на нить жемчуг, и в свойственном только ему стиле, создает очень интересные произведения. Они соответствуют возрасту детей, их чувствам, внутреннему миру, они живы, вызывают к себе прежде всего интерес, и тем самым оказывают на них большое влияние. Приведем пример того как он описывает времена года:

Яз куньлери пек северим гезмейи,
Хатириме хич кетирмем безмейи.
Бир сененинъ тамам дёрт мевсими вар:
Яз, сонъбахарь, къыш, бири де илькбахарь.
Язда емиш, экин отьмек чокъ олур,
Язда бутюн инсан, хайван токъ олур,
Гузель кунеш хэр кунь сачар зиясын,
Джумле махлюкъ язда топлар гъыдасын.
(«Яз», 1910).

(Я люблю летние прогулки и никогда не устаю
от них. А вообще интересны все времена года.
Дети, ведь вы знаете четыре времени года:
Лето, осень, зима и весна.
Летом бывает много фруктов, зреет пшеница,
Лету рады и животные, и птицы, и люди.
Летом солнце светит особенно ярко.
Все живое именно летом делает припасы на зиму.)
(«Лето»)

По словам Сами, его учебник "Чоджукълара аркъадаш" («Друг детей») был издан в двух частях. Но мы нашли только одну из них, изданную в 1910 г. Поэтому мы незнакомы с такими его произведениями, как "Гуль" («Роза»), "Къырым бахче сефасы" («Блаженство крымского сада»), "Къыш" («Зима»), о которых он упоминает. Сами сделал достойный вклад в развитие национальной культуры и его имя является важным в истории крымскотатарской литературы.
Исследования и анализ крымскотатарской поэзии конца XIX на-
чала XX века подтверждает то, что в языковом плане поэзия прошла три периода. Первый период - это период очищения от трудных арабских и персидских слов и выражений. Второй - приближение к западному тюркскому, стамбульскому диалекту, и третий – постепенное отдаление от турецкого и возвращение к крымским истокам.


Share this article :
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Bulğaristan Qırımtatar Diasporası - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger